İnsan sadece dili ile konuşmaz. Tüm bedeni ile konuşur; ancak sahibi bu konuşmayı anlamaz ya da anlamak istemez.
Yaşantımız boyunca birçok durumda bedenimiz SOS vermiş fakat biz bu çağrıyı görmezden/duymazdan gelmişizdir. Yaşadığımız çeşitli hastalıklar veya sıkıntılar öncesinde, aynı öncü depremler gibi, uyarılar olmuş biz dikkate almadığımız için ana deprem bizi yerle bir etmiştir. Kişi öncü depremleri iyi analiz edebilir ve sonrasında gereken tedbirleri alırsa ana depremi hasarsız atlatabilir ya da en az hasarla atlatır. Gribal enfeksiyona yakalanmadan önce bile vücut ısımız düşmeye sonrasında burnumuz ve genzimiz yanmaya başlar. Sonrasında hafiften üşüme halleri, gözlerimizde ufalma ve kızarma meydana gelir. Bu durum fark edildiğinde tedbir alınsa yaşanacak hastalığın etkisi minimuma indirilebilir. İşi bu noktaya bırakmadan hastalıklar ortaya çıkmadan gereken tedbirler alınır, grip aşısı yaptırılır, beslenme düzeni dengelenirse oluşabilecek bir hastalığın önüne geçilmiş olur.
Hastalıkların ortaya çıkmasına neden olan sadece üşütmek, soğuk su içmek, mikrop kapmak ya da vücudun direncini kaybetmesi değildir. Hastalıklara neden olan şey psikolojik olarak yaşadığımız sorunlardır. Hiçbir hastalık yoktur ki zihinsel bir nedeni olmasın. Yaşanan rahatsızlıklar zihinsel olarak yaşadığımız hastalıkları fark etmemiz ve tedavisini yapabilmemiz içindir. Kimilerimiz bu hastalıkların farkına varır, tedavisi için uğraş verir kimilerimiz varlığından habersiz yaşarız.
Vücudumuzda bulunan her organ hayatımızı temsil eder ve yaşadıklarımızla doğrudan ilgilidir. Mide sindirmeyi, bağırsaklar boşaltmayı, ciğerler ayrıştırmayı, kalp yaşamı, dil konuşmayı, göz görmeyi, kulak duymayı, ayaklar yere basmayı ve dengeyi, bacaklar ayakta durmayı, omurgamız ana çatımızı oluşturuyor. Tüm bu organlarımızın yaşadığı rahatsızlıklar hayatımızda bazı sorunlar olduğunu gösterir. Bedenimizin verdiği tepkileri mutlaka ciddiye almalı ve neden meydana geldiğini anlamaya çalışmalıyız.
Mutlaka çevrenizde rastlamışsınızdır sürekli faranjit rahatsızlığından dolayı sesi kısılan kişiler vardır. Ne kadar tedavi görseler de bir zaman sonra bu rahatsızlıkları tekrarlar. Ses kısıklıkları hayatlarını büyük ölçüde olumsuz etkiler. Aslında yaşanan bu rahatsızlık kendini ifade edememe sorunundan kaynaklanır. Kişiler söylemek istediklerini ifade edemeyip içlerinde tutmak durumunda kaldıklarında seslerinde kısılma meydana gelir. Kısılan ses ne içilen soğuk sudan ne de faranjitten kaynaklanır.
Yaşanan mide rahatsızlıkları da benzer bir durumdur. Mide sindirmeyi temsil eder. Hayatımızdaki sindiremediğimiz durumlar midemizde sorunlara yol açar. Kabız olmak hayatımızdan atamadığımız şeylerin olduğunu, ishal ise elimizde olmadan giden şeyleri ifade eder. Öksürmek, artık duyun beni demektir. Gözlerimiz görme organımızdır. Gözlerimizde gerçekleşen ağrılar ya da görme bozuklukları görmek istemediğimiz bazı şeylerin olduğunu gösterir. Kulaklarımızda ortaya çıkan ağrılar ise duymak istemediğimiz bazı sözler duyduğumuzu ve bir daha duymak istemediğimizin göstergesidir.
Bedenimizde gerçekleşen hiçbir şey sebepsiz değildir. Mutlaka bir nedenden kaynaklanır. Organlarımızın verdiği tepkiler bunlara dikkat çekmek için gerçekleşir. Çözümü ilaçlarda ya da tedavilerde aramak kısa süreli çözümler üretecektir. Mevcut sorun çözülmeden sorun ortadan kalkmaz.
Bedenimizin attığı çığlıkları duymalı ve yaşamakta olduğumuz rahatsızlığın gerçekte neden ortaya çıktığını bulmalıyız. Böylece o sorunu da ortadan kaldırmalıyız. Eğer sorunu ortadan kaldırmazsak başka bir zaman tekrar aynı rahatsızlığı yaşamak durumundayız. Biz Fırat Çakır Akademi olarak hem bireysel seanslarla hem de merkezimizde yaptığımız NLP, Yaşam Koçluğu ve Sağlıklı Yaşam Koçluğu eğitimleriyle insanların bedenlerinin çığlığına kulak vermelerini ve sorunlarını çözmeleri konusunda onlara destek veriyoruz. Şu ana kadar çalıştığımız ve eğitim verdiğimiz kişilerin hepsinden çok olumlu geri dönüşler aldık ve almaya da devam ediyoruz. Hayat sadece bir kere yaşanıyor. Şu anı tekrar yaşayamıyoruz. O zaman kendimize değer vermeli, kendimizi sevmeli, bedenimizi tanımalı ve verdiği tepkilerin nedenlerini bulup çözüm getirmeliyiz ki aynı sorunları, tekrar tekrar yaşamayalım.