Anasayfa » Filtre kullanmadan her açıdan güzelliğin sırrı
Güzellik

Filtre kullanmadan her açıdan güzelliğin sırrı

Teknolojiyle birlikte yeni çıkan dolgular ve uygulama teknikleri sayesinde artık istediğimiz o görüntüye filtreli fotoğraf çekmeden sahip olmamız mümkün.

Fotoğraf çekerken kullandığımız filtreleri hepimiz çok seviyoruz. Yüzümüzü olduğundan daha dinç, daha genç gösteren bu filtreler ayrıca yüzümüzdeki zamanla oluşmuş çukurları, düşüklükleri ve bazı hataları da örtüyor, pürüzsüz seramik bir görüntü oluşturuyor. Fotoğraf çekerken hep aynı taraftan verdiğimiz pozları daha çok beğenmemiz veya aynada farkında olmadan hep bir tarafımıza doğru dönüp bakmamız bu yüzden…

Artık estetik cerrahide yüzde kullanılan dolgulama işleminde önemli olan nokta, bazı boşlukları, çukur görülen yerleri doldurmak değil! Ciltteki boşlukların, sarkmaların oluşmasının sebebi aslında oradaki yüz kaslarının zaman içerisinde gevşemesi. Yakın zamana kadar yapılan dolgulama uygulamaları, çukur görülen yerlerin doldurulması şeklindeydi. Şimdi ise yapılan, yüz kaslarının arkasının doldurulup yüz kaslarındaki gevşekliğin giderilmesi. Bu yeni yöntemde temel amaç yüze istenmeyen ekstra bir dolgunluk ve hacim kazandırılmaya çalışmadan, yüzdeki düşmeleri, sarkmaları ve gevşeklikleri tedavi etmek.

Dolgulama neredeyse 20 yıldır yapılıyor. Burada değişen, gelişen teknolojiyle bu yeni nesil uygulamalarda yaptığımız, kasların arkasına yapılan dolgunun kasların gerilmesini sağlaması ve yüze yüz germe etkisi vermesi. Bu işlemle görülen, yüzdeki çukurlukların, bölgelenmelerin ve düşüklüklerin toparlanmasıdır. Pek tabii bu işlem için özel dolgular kullanılıyor. Örneğin dudak için üretilmiş dolgunun kasın arkasına uygulanması ve aynı etkiyi vermesi beklenemez.

Burada üç faktör devreye giriyor;

• Kullanılan dolgunun çeşidi

• Dolgunun yapılma yeri ( kaslarda çekme etkisi yaratması)

• Bu işlemi uygulayacak olan kişinin tüm yüz anatomisine hakim olması yani estetik cerrahi uzmanı olması çok önemli.

Bu son maddeyi açmam gerekirse; estetik cerrah ana branşı olmayan bir doktor veya uzmanlığı olmayan bir kişi, hastanın yüzünde çukur görülen yerlere dolgulama yapabilir. Fakat amaç kesinlikle yüze tombul bir görüntü vermek olmadığından, bu uygulama ile yüzde doğal olmayan bir görüntü ortaya çıkacaktır. Aslında zaman içinde bir çoğumuzun bu verdiğim örneğe maruz kalmış kişilerle karşılaşmış olmasından dolayı, dolgulama uygulamalarına karşı genel bir ön yargısı oluşmuş olabilir. İşte tam da bu yüzden uygulamayı yapan kişinin estetik cerrahi uzmanı bir doktor olması ve dolayısı ile yüz anatomisine hakim olması faktörünün önemi çok büyük.

Doğru yerlere ve kas altına yapılan dolgu işlemi sonrasında yüzde görülen düşüklüklerin, bölgelenmelerin ve çukurların toparlanması sağlanırken ayrıca yüzde bir aydınlanma görülüyor. Hastalarım sıklıkla ciltteki ışıltı ve parlamanın nedenini soruyor. Nedeni şu; dolguların içinde hyaluronik asit bulunuyor. Hyaluronik asit insan vücudunda sudan sonra en yüksek miktarda bulunan madde, yani insan vücudunun yüzde 75-80 miktarı su ise ikinci sırada hyaluronik asit gelir diyebiliriz. Hyaluronik asit derimizin tokluğunu sağlar. Hyaluronik asit içine su çeken bir maddedir ve derimizin daha tok, parlak ve kaliteli görünmesini sağlar. Dolgulamada kullandığımız maddeler bir yıl sonra vücutta buluna hyaluronik asit döngüsüne katılır.

Peki, bu uygulama için doğru grup kimlerdir?

Son zamanlarda insanların sağlıklarına ve spor yapmaya gösterdikleri özen giderek arttı. Spor sayesinde fit kalmalarına rağmen kişilerin yüzlerinde çökmelerin olması çok rastlanan bir durum.

Çaba gösterip formunu korumuş lakin bunu karşılığında yüzündeki yağ dokusunda kayıplar oluşan bunun da bir sonucu olarak yüzünde sarkmalar oluşan kişiler bu uygulama için uygundur diyebiliriz. Bu kişiler 20 yaşından başlamak üzere ve üst sınırı olmayan bir hasta grubudur.

Özellikler 20’li yaşlarda genç grup hastalarım arasında yüzlerindeki kasların gevşekliğinden dolayı yüz germe operasyonuna ihtiyaç duyduklarını düşünüp başvuranların sayısı oldukça fazla. Bu hasta grubu yüz germe operasyonu için genç bir yaş grubudur. Bu gruba yapılan herhangi bir yüz germe ameliyatı sonucunda, beklenilenin aksine sonuçtan en mutsuz hastalar yine onlardır. Bunun nedeni genç yaşta yapılan ameliyat nedeniyle yüzde oluşmuş büyük izler ve boşa harcanmış yüksek meblağda paralardır. Sonuç olarak istenilen fayda sağlanamamış hayal kırıklığı içindeki hastalarla karşılaşmak kaçınılmaz olur.

Bunun dışında ileriki yaşlarda, lakin yüz germe ameliyatı olmak istemeyen hastalar üstünde de yeni nesil dolgulamanın oldukça etkili ve memnun edici yüz germe etkisi verdiği sonuçlar görülür.

Burada teşhis ve kişinin ihtiyacının doğru tespit edilmesi ve sonrasında seçilecek tedaviye karar verilmesinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha görüyoruz.